Hayat bir sabun baloncuğu gibi… Esen
rüzgârın önünde rastgele yalpalanıyor. Bazen sağa, bazen sola… Fakat en yükseğe
ulaşacağını düşündüğün anda ufacık bir iniltiyle yok oluyor. Ufukların ardına
değin sürecek bir yolculuğun hayali he zaman bir rüya olarak kalacak. Sızlayan kalplerin ve titreyen gönüllerin
arasında gidip gelen bir yokoluş… ve ne güzeli, bunca sallantısına ve korkulu
titreyişine rağmen bir sabun köpüğü dünyanın tüm renklerini içinde yaşatır;
asla ayrım yapmaz.
Ah! Ne kadar
parlak gökyüzü; ne güzel aydınlatıyor güneş üzerimizi… Bu benim hayatım; bu
benim an’ım. Ruhlarda biriken acıları çalmak mümkün değil; onları bir bıçak
gibi kesip uzaklaştırmak ne mümkün? Kiraz çiçeklerinin o engin huzurunu aramak
ne boş bir hayal! Ah hayaller; ah mutluluk tutkusu!…
Uzaklarda,
çok uzaklarda bir kelebeğin kanatlarında yaşamak belki hayalim. Yarım bırakılmış
bir hayat; satılığa çıkarılmış heveslerle nereye kadar yaşanılabilir? Bu acı
içinde kıvrandığım hayat, bu sahte dostlar, bu pis kokulu şehir; hiçbir mantığı
yok! Neden buradayım, niçin yaşıyorum. Ahmakların, fahişelerin, kana susamış
vahşilerin arasında ne arıyorum. Memleketim neresi? Ah yaşamak kadar anlamsız
bir uğraşa dalmış benim için ana yurdu neresi olabilir? Kimdir benim annem? Tutunacak
dalım kimdir?
Ah cesur
yeni dünya; içinde böyle insanlar da var! İçinde insan olamamış yaratılmışlar
da var. Ah sevmenin ve sevilmenin sesini unutmak da varmış böyle. Bütün bedenini
kin ve nefret de sararmış insanın. Fakat neden? Kızmak için bir neden yok;
suçlamak için de. Kanıtlanacak ne var ki? Her şey tıpkı bırakılmış olduğu gibi.
Ağlamak
ayıp, zayıflık ayıp, gülmek ayıp, sevinmek ayıp, düşünmek ayıp, mutlu olmak
ayıp; ayıpların içinde koca bir insanlık kayıp. Varlık artık hiçlikten öte bir
şey değil. Varım demek ne mümkün, varlığını ezmek için sıra bekleyen hiçler
arasında. Varım demek; yok olmaya doğru atılmış koca bir adım.
Gözün alabildiğinden
daha uzaklarda mutluluğun hayalini kuran çocuğum! O uzakların ardında ne umut
var ne mutluluk. O uzaklarında ardında yalnız koca bir hüzün ve yokluk… çünkü
dünya senin anlayabileceğinden daha çok acılarla dolu, ey mutluluğu uzaklarda arayan
hayalci çocuk!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder