Bazen bir şeyler yanlış gider... Bazen bütün bir hayat.
Aynadaki hayalimle daldığım düşüncelerin birinde; yüce bir farkındalığa
rastladım. Yaşadığım bu hayatta her şey yanlıştı. İnandığımı söylerken yalan
söylemiyor olsam bile; inançsızların yürüdüğü yollardan yürümüştüm hep. Kendime
yüzeysel bir bakış attığımda gördüğüm şey bir inançsız gibi yaşıyor olduğumdu.
Peki
beni bu hale getiren ne idi? Beni hep yanlış yollardan yürüten şey... Gözlerimi
kapattığımda gördüğüm kabusların bir yansıması dudaklarımdan duyulmalıydı. O
adı bilmeliydim. Bir sorumlu, bir bahane bulmak istiyorum tüm bu ızdırabıma.
Bütün bilgim bana gerekmeyen her şey. Bilmediklerim ise beni özgürlğüme
kavuşturacak bir avuç mutluluk.
Ben bir
yabancıyım şimdi; bana yabancı topraklarda. Benim vatanımın sınırlarında
görünse bile burası bambaşka bir yer. Bütün yaşam enerjimi, yaşama isteğimi
söküp alan bir ucube toprak parçası. İnsanların yabancı bakışlarından bıktım
usandım. Benim hakkımda yabancı bir dilde konuşulması ve benim anlayamamam...
Nefret doluyum bu topraklara karşı. Aciz olduğum için herkese gülümsemem;
herkesle dost olmaya çalışmam. Arkamdan konuşulan bütün o şeyler... Ben
istenmeyen adamım. Dün de böyleydim; yarın da böyle olacağım. Suçum nedir
bilmeden; umursamaz görünerek ama derinlerde hep yoğun göz yaşlarına boğularak.
Bütün hayatım boyunca söylemek istediklerimi içime atarak... Ben böyle yaşamak
istemiyorum. Böyle yaşamak... Yaşamak değil...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder